Savcı Şişman'ın avukatından çarpıcı açıklamalar
Adana’da MİT’e ait olduğu iddia edilen TIR’larla ilgili soruşturmayı yürüten savcılardan Özcan Şişman’ın da aralarında bulunduğu 5 Savcının açığa alınması kararının HSYK tarafından uzatılmasını Şişman’ın avukatı Alp Değer Tanrıverdi değerlendirdi.
Avukat Tanrıverdi, HSYK’ya savcılar hakkında inceleme başlatılması kararından sonra yaptıkları tüm başvuruların yanıtsız bırakıldığını ifade ederken, “bugüne kadar taşınan yükle ilgili tek bir açıklama dahi yapmayan müvekkillerim, devletin gizli sırlarını ifşa etmekle suçlanmaktadır” dedi. Tanrıverdi, konuşmasını şöyle sürdürdü: “TIR'larda insani yardım vardı diye miting meydanlarında, parti kongrelerinde, konuşma fırsatı bulduğu her ortamda avazı çıktığı kadar bağıranlara sormak lazım? Gizli kalması gereken sırları siz mi ifşa ettiniz, yoksa vatan haini ilan ettiğiniz savcılar mı?" dedi.
Avukat Tanrıverdi, HSYK’ya savcılar hakkında inceleme başlatılması kararından sonra yaptıkları tüm başvuruların yanıtsız bırakıldığını ifade ederken, “bugüne kadar taşınan yükle ilgili tek bir açıklama dahi yapmayan müvekkillerim, devletin gizli sırlarını ifşa etmekle suçlanmaktadır” dedi. Tanrıverdi, konuşmasını şöyle sürdürdü: “TIR'larda insani yardım vardı diye miting meydanlarında, parti kongrelerinde, konuşma fırsatı bulduğu her ortamda avazı çıktığı kadar bağıranlara sormak lazım? Gizli kalması gereken sırları siz mi ifşa ettiniz, yoksa vatan haini ilan ettiğiniz savcılar mı?" dedi.
İşte Tanrıverdi’nin yaptığı açıklamalar
*" HSYK tarafından, bugüne kadar müvekkillerimle ilgili alınan kararların tamamının hukuki ve hatta kanuni olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.
* Bugüne dek yaptığımız yeniden inceleme taleplerine cevap verilmediği gibi savunma yapabilmek için talep edilen makul ek süreler dahi verilmemiştir. Başvurularımızın değerlendirmeye bile alınmadığını düşünüyorum. Kaldı ki bugüne kadar alınan kararlar ve yapılan işlemler bizi haklı çıkarmaktadır.
* 1 yıla yakın süren soruşturma sonucunda hazırlanan rapor doğrultusunda savunmaları istenen müvekkillerime 1 hafta süre tanınması bir yana, istediğimiz hiç bir bilgi ve belge de şimdiye dek tarafımıza sunulmuş değildir. HSYK, müvekkillerime adeta "biz hakkınızdaki iddialara dayanak olan belge ve bilgileri size sunmayacağız. Ancak siz suçsuz olduğunuz bir şekilde ispatlayacaksınız" demektedir. Var olan hiç bir hukuk sisteminde böylesine bir uygulamayla karşılaşmazsınız.
* HSYK 3. dairesince inceleme kararı alındıktan 10 gün sonra müfettiş tarafından bu 10 gün içinde yapılan işlemlerin, siyasi iktidarın ve seçildiği günden bu yana anayasayı bir çok kere çiğnemekten geri durmayan cumhurbaşkanının talepleri ve menfaatleri doğrultusunda haber yapmayı ilke haline getiren havuz medyasında çarşaf çarşaf yayınlanması hususunda yorum bile yapmak istemiyorum.
* Müvekkillerim tarafından yürütülen soruşturma kapsamında durdurulan MİT TIR' larının taşıdığı yükün niteliği ve nereye gönderildiği ile ilgili, cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar tarafından belki de yüzlerce açıklama yapılmışken, insani yardım taşıdığı iddia edilen bu TIR'larla ilgili yapılması gereken yasal işlemleri yapan ve bugüne kadar taşınan yükle ilgili tek bir açıklama dahi yapmayan müvekkillerim, devletin gizli sırlarını ifşa etmekle suçlanmaktadır. Şimdi, o TIR'larda insani yardım vardı diye miting meydanlarında, parti kongrelerinde, konuşma fırsatı bulduğu her ortamda avazı çıktığı kadar bağıranlara sormak lazım? Gizli kalması gereken sırları siz mi ifşa ettiniz, yoksa vatan haini ilan ettiğiniz savcılar mı?
Müvekkillerimin bir yıldan uzun süredir maruz bırakıldığı, hukuka aykırı muameleler, hukuk tarihimiz açısından kara bir lekedir. Sonuç itibariyle, HSYK' nın aldığı görevden uzaklaştırmanın uzatılması kararının, müvekkillerim hakkında daha evvel almış olduğu hukuka aykırı kararlardan bir farkı olmadığını düşünüyorum."
