Böcek raporunu hazırlayanlar: Ne yaptığımızdan eminiz
Ankara Anayasal Düzene
Karşı İşlenen Suçlar Bürosu Savcısı Serdar Coşkun tarafından yürütülen
soruşturma kapsamında gözaltına alınan üç TÜBİTAK uzmanının mahkemedeki
ifadeleri ortaya çıktı. Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde ofisinde bulunan
böceklerle ilgili MİT’in talep yazısı üzerine inceleme yaparak bilgi notu
hazırlayan 3 uzman suçlamaları kabul etmedi. Ancak mahkeme “gizli tanık”
ifadesini somut delil kabul ederek tutuklanmalarına hükmetti.
İşte aralarında Hasan Palaz'ın da bulunduğu şüphelilerin ifadeleri;
“Ne
yaptığımızdan eminiz”
Hasan
Palaz: “Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısıyım. Böcek davasında yargılanmaktayım. Bu davanın
ilk duruşmasında ayrıntılı bir şekilde anlattım. İkinci duruşmasında da Ankara
7.Ağır Ceza Mahkemesinde 02.04.2015 tarihinde de ayrıntılı bir şekilde ifade
verdim. Burada da buna ilişkin herhangi bir soru sorulmadı. Neden bu
suçlamaların yapıldığını anlamış değilim. Atılı suçu işlemediğimiz çok net bir
şekilde anlaşılmaktadır. Daha önce Başbakanlık Teftiş Kurulunda ve Ankara
Adliyesinde C.Savcısına, Ankara Emniyet Müdürlüğü TEM’de detaylı bir şekilde
anlattık. Ne yaptığımızdan eminiz. Ayrıca ben bu konuya ilişkin bir kitapta
yazdım. Atılı suçlarla hiçbir ilgim yok.”
Palaz’ın avukatı Gökhan Güni ise “Ömrümü yedin bay böcek”
isimli kitabın yayımlanmasından kısa süre sonra yapılan operasyona dikkat
çekti. Operasyonun adil yargılamayı etkilemek amacı ile yapıldığını, dosyada
somut delil ve belge bulunmadığını ifade etti.
“Bilgi
notunda imzam yok…”
Hamza
Turhan: “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.
Tarafımdan hazırlanan rapora atmış olduğum imzam mevcut değildir. Ben hiçbir
resmi rapor hazırlamadım. Sadece amirlerimin isteği üzerine uzmanlık alanında
hazırlamış olduğum bilgi notudur. Hazırlamış olduğum bilgi notunu böcek
davasıyla ilgili olduğunu bilmeden hazırladım. Daha sonra da bu konuda herhangi
bir bilgim olmadı. Hiçbir resmi değeri olmayan bu bilgi notu sebebiyle
gözaltına alınarak mahkemeye sevk edildim. Ben Türkiye’nin çok kritik
projelerinde yürütücü araştırmacı olarak çalıştım. Patlayıcı ve roket yakıt teknolojilerinde
çalıştım. Suçsuzum, hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum.”
“Mahkemede
tanık olarak ifade verdim, bu iddialar sorulmadı”
Gökhan
Vıcıl: “19 yıllık mühendisim, son 13 yıldır TÜBİTAK’ta
çalıştım. Hatta Ocak ayında işime son verilmeden önce sayın bakanımızın
Başbakanımıza arz ettiği, kriptolu telefonun elektronik tasarımını yaptım ve bu
projede görev aldım. Proje kamuoyuna duyurulduktan sonra ihtiyaç kalmadığı
gerekçesiyle tazminatım ödenerek işime son verildi. Elektronik devre tasarımı
ve donanım geliştirme konusunda Türkiye’de sayılı mühendislerden biriyim. Bahse
konu suçlarla alakalı benden talep ettiği üzere ülkemizde birçok kurumdan gelen
teknik destek ve yardım taleplerine bunu kamu görevi sayarak gerek bilgi notu,
gerekse rapor olarak destek vermişimdir. Suçlamaya konu olan husus konusunda
mahiyetini bilmeden sadece teknik yardım amaçlı kendi uzmanlık alanımla akalı
olarak elektronik devrelerin incelenmesi bir raporu tanzim ettim. Bunu o anki
yönetime arz ettim. Atılı suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. C.Savcılığına
verdiğim ifade ayrıntılı ve detaylıdır. Ankara 7.ACM’de tanık olarak ifadem
alınmış, bu konuya ilişkin soru yöneltilmemiştir.”
Vıcıl’ın avukatı ise “hukuk
hiç kimsenin intikam aracı olamaz” derken, Vıcıl’ın ülkenin yüz akı
denilebilecek sayısız projede görev aldığını, dosyada somut delil bulunmadığını
duruşmada anlattı.
Gizli
tanık ifadesi tutuklama gerekçesi sayıldı
Savunmaların ardından
Ankara 7.Sulh Ceza Hakimliği, savcılığın tutuklamaya sevk yazısında yer alan “terör
örgütüne üye olma” suçlamasına ilişkin somut delil bulunmadığı bu konudaki
tutuklama talebini reddedildiğini karara yazdırdı.
Mahkeme üç isim için
ise “suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme ve resmi belgede
sahtecilik” suçuna ilişkin “gizli tanık” ifadesini ve 25 Mart 2015 tarihli
tutanak (içeriği belirtilmemiş) gerekçe gösterilerek tutuklanmalarına hükmetti.
Özel Haber