Hakimleri darbe ile suçladılar, gazete haberlerini delil olarak gösterdiler


67 polis ve Hidayet Karaca hakkında tahliye kararı veren 32.Asliye Ceza Mahkemesi ve 29.Asliye Ceza Mahkemeleri hakimleri Mustafa Başer ve Metin Özçelik HSYK’nın açığa almasına neden olan müfettiş ön raporunda “darbecilik” suçlaması yapıldı.

Delil olarak ise gazete haberleri gösterildi. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını yürüten Savcılar Muammer Akkaş ve Celal Kara hakkında meslekten ihraç isteyen müfettiş Ömer Kara tarafından jet hazırlanan ön raporda, hakimlerin bir günde tüm dosyayı nasıl incelediği irdelendi. Söz konusu iddia müfettişin 24 saat geçmeden  meslekten ihraç isteyecek ön raporu nasıl yazdığı konusu da kendisinin hakimlere yönelttiği, “1 gün de karar vermelerinin dikkat çekici olduğu” yönündeki iddiası ile çelişti. Raporda, delil olarak ise gazete küpürleri sıralandı. 9.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 32.Asliye Ceza’nın görevli olduğu ve dosya ile ilgili karar vermesi gerektiği yönündeki kararına da değinilmemesi dikkat çekti.
Gazete haberlerine dayanarak uygulanması istenilen meslekten ihraç gerekçesi şöyle yer aldı: Uygulaması düşünülen işlem bölümünde ise deliller arasında gazete haberleri sıralandı:
“İstanbul Hakimleri Metin Özçelik ve Mustafa Başer hakkındaki mevcut delil durumu yanında Fetullah Gülen Terör Örgüt yapılanmasının talimatıyla hareket ettikleri yönündeki basın ve yayın organlarında yer alan haberler kapsamları nazara alındığında;
Eylemlerin niteliği itibariyle meslekten çıkarılmayı gerektirir ağrılıkta bulunduğu, ilgililerin göreve devamının yargı erkinin nüfuz itibarına zarar vereceği değerlendirilmektedir.”

İşte o ön rapor

Mustafa Başer’e yönelik ön raporda yer alan iddialar;

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini gerek yurtiçi gerekse uluslararası platformda zor durumda bırakmak ve itibarsızlaştırmak,  El Kaide Terör Örgütüne yardım ettiği görüntüsü vererek uluslararası yargı organları nezdinde hukuki ve cezai sorumluluk altına sokmaya yönelik, bilerek ve isteyerek görevleri dışında Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasına kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek, gizliliğin ihlali ve görevi kötüye kullanmak suçlarından İstanbul C.Başsavcılığı tarafından haklarında soruşturma yürütülen şüphelilerle fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiği,
Bu kapsamda 29.Asliye Ceza Mahkemesinin reddi hakim talebini kabul  etmesi sonrası şüpheli müdafilerine ait itiraz dilekçesinin 32.Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesi üzerine,
C. Savcılığına ait … soruşturma evrakına ait fiziki evrak suretini mahkemeye göndermemesine ve UYAP’ta bulunan evrakı da incelememesine karşın 25.04.2015 gün 2015\143,144,145,146,147,148 ve 149 değişik sayılı kararla 67 şüphelinin tahliyesine karar verdiği,
Tahliye kararında dikkat çeken çok sayıda şüphelinin yer aldığı, 7 adet soruşturma evrakının 1 gün gibi kısa sürede müştekilerin itiraz dilekçelerinin dahi okunmasının mümkün bulunmadığı, soruşturma evrakının kısıtlama kararı bulunması nedeniyle şüpheli müdafilerinin sunduğu bilgilerden soruşturma evrakının tümüne vakıf olmadıkları, dolayısıyla şüpheli müdafileri tarafından sunulan itiraz dilekçesi ve eklerinin 586 klasörden oluşan fiziki evrakın tamamını kapsamadığı halde UYAP’ta bulunan soruşturma evrakının bilgi ve belgeleri de incelenmeden şüphelilerin tahliyesi yönüne gittiği, zira Nöbetçi 10.Sulh Ceza Hakimliğinin 25.04.2015 gün 2015\836 sayılı kararı ile 29.Asliye Ceza Mahkemesinin 24.04.2015  gün 2015\96  değişik iş kararının “usul ve yasaya aykırı, hukuken geçersiz, uygulanabilirliği olmayan, yok hükmünde olduğu” yönünde kararının bulunduğu, bu kararın bir kısmının tahliye müzekkereleri yazılmadan bir kısmı da ilgili mercilere gönderilmeden evvel ilgilinin bilgisine ulaştığı halde anılan kararı da nazara almadığı, gözlemlenmiştir.

Metin Özçelik’e yönelik iddialar:

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini gerek yurtiçi gerekse uluslararası platformda zor durumda bırakmak ve itibarsızlaştırmak,  El Kaide Terör Örgütüne yardım ettiği görüntüsü vererek uluslararası yargı organları nezdinde hukuki ve cezai sorumluluk altına sokmaya yönelik, bilerek ve isteyerek görevleri dışında Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasına kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek, gizliliğin ihlali ve görevi kötüye kullanmak suçlarından İstanbul C.Başsavcılığı tarafından haklarında soruşturma yürütülen şüphelilerle fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiği,
İstanbul C.Başsavcılığına ait … sayılı soruşturma evrakına ilişkin olarak 67 şüphelinin müdafileri tarafından 20.04.2015 tarihini taşıyan çok sayıda dilekçeler verildiği, tamamında Hakim Metin Özçelik’in  20.04.2015 günü havalesinin bulunduğu, konuya ilişkin C.Savcısı tarafından beyanları alınan Yazı İşleri Müdürü Eylem Özkan’ın söz konusu dilekçelerden kendilerinin haberinin bulunmadığı, mahkeme nöbetinin bitimine müteakip 21.04.2015 günü mahkeme hakimliğinin verdiği talimat uyarınca Zabıt Katibi Ömer Aydoğan tarafından kayda alındığını beyan ettiği, Ömer Aydoğan’ın da benzer beyanda bulunduğu, aynı hususun mahkeme yazı işleri müdürünün 26.04.2015 günü yazılarından da anlaşıldığı,
Hakim Metin Özçelik’in 7 adet soruşturma evrakına ait talepleri birleştirmek suretiyle 24.042015 günü 2015\92 değişik iş kararı ile Sulh Ceza Hakimleri Bekir Altun, Durmuş Karaçalı, İslam Çiçek, Recep Uyanık,  Cevdet Özcan,  Fevzi Keleş, İsmail Yavuz, Atilla Öztürk, Hüseyin Kürşat Serbest ve Necmettin Kafalı hakkında reddi hakim talebinin itirazı değerlendirmek üzere 24.04.2015 gün nöbetçi 32.Asliye Ceza Hakimi Mustafa Başer’i görevlendirmesi üzerine karar verdiği,
Reddi hakim talebinin kabulü yönünde kararın incelendiğinde, “yürütme organları sulh ceza hakimlikleri kurumlarından önce ve sonra sulh ceza hakimleri konusunda basına yansıyan söylemleri,
Sulh Ceza Hakimlikleri kurulduktan sonra bir kısmının görevi kabulden imtina etmeleri, tutuklama kararı vermeyen veya tahliye kararı veren Sulh Ceza Hakimlerinin yetkilerinin değişmesi
SCH kurulduktan sonra çeşitli soruşturmalardaki kolluk operasyonlarından önce ve operasyon sonrasında tutuklanacak kişilerin sosyal medya hesabından önceden ilan edilmesi
Tutukluluğun devamına ilişkin tüm hakimlerin benzer şablon karar vermesi, şüpheli müdafilerinin hakimlerin tarafsız olmadığı iddialarının AİHM’ce çerçeveleri çizilen objektif tarafsızlık kriterlerinden haklı sayılabilir yeterli somut nedeninin bulunduğu” hususlarına yer verdiği, hakimin davaya bakamayacağı hallere ve tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebeplere somut bilgi ve belgeye değinmediği…”

Uygulaması düşünülen işlem bölümünde ise deliller arasında gazete haberleri sıralandı:

İstanbul Hakimleri Metin Özçelik ve Mustafa Başer hakkındaki mevcut delil durumu yanında Fetullah Gülen Terör Örgüt yapılanmasının talimatıyla hareket ettikleri yönündeki basın ve yayın organlarında yer alan haberler kapsamları nazara alındığında;
Eylemlerin niteliği itibariyle meslekten çıkarılmayı gerektirir ağrılıkta bulunduğu, ilgililerin göreve devamının yargı erkinin nüfuz itibarına zarar vereceği değerlendirilmektedir.

Kurul gündemi yarım saat önce dağıtıldı

3 ay süreyle hakimleri açığa alan kurul, toplantı gündemini toplantıdan yarım saat önce daire üyelerine dağıttı. Üyeler söz konusu raporu ve gündemi detaylıca okuyamadan açığa alma kararı verdi. Karara muhalif kalan üyeler Mahmut Şen, Mustafa Kemal Özçelik muhalefet gerekçelerinde gündemin kendilerine geç verilmesini de belirtti. Hakimlerin açığa alma kararı UYAP’a jet hızıyla işlenerek tebliğ edildi. Ayrıca karar uyarınca  maaşlarının 3\2’ni alacak olmaları nedeniyle kararın bir örneği maaş mutemetliğine de gönderildi.



Popüler Yayınlar