Takçı'nın avukatı.: MİT ne zamandan beri gizlilik kararı veriyor”

Adana’da MİT TIR’ları soruşturmasını yürüten ve 7 Mayıs’ta tutuklanan savcılar Özcan Şişman ve Aziz Takçı’nın avukatı Alpdeğer Tanrıverdi,mahkemedeki savunmasında “Anayasayı çok rahatlıkla çiğneyen Cumhurbaşkanının intikam yemini ederek özellikle müvekkillerim hakkında onlardan hesabını soracağız dediği ve bizim bu aşamaya gelmemiz” dedi.
 Tanrıverdi mahkeme başkanına, “Uzun namlulu silahları, bomba yüklü araçları götürenlere doğrultan mı uyguluyor, onlara silah doğrultan mı uyguluyor cebir ve şiddeti” diye sordu ve olay esnasında alınan kamera kayıtlarında MİT’çilerle ilgili “MİT mensubu olduklarını söylemiyorlar bu yalan anasına avradına küfrediyorlar” ifadelerini kullandı.
Tanrıverdi, ayrıca  savcılar görevden alındıktan sonra dosyaya bakan silah yüklü TIR’lara takipsizlik verip, askerler hakkında dava açan akabinde de jet hızıyla önce İstanbul’a Başsavcı vekili daha sonra da İstanbul’un bir ilçesine Başsavcı olarak atanan Savcı Ali Doğan ile yaşadığı diyalogu mahkemede şöyle anlattı: “Ali Doğan'ın Savcı Ali Doğan'n yanına ilk gittim. Dosyadan dedim ki fotokopi talebinde bulunuyorum. Ali Bey dedi ki , MİT in kararı var gizlilik kararı var, Savcı bey dedim MİT ne zamandan beri gizlilik kararı veriyor. Size mi soracam kardeşim dedi.”

İşte Avukat Tanrıverdi’nin savunması

ŞÜPHELİ AZİZ TAKCI MÜDAFİİ AV. ALPDEĞER TANRIVERDİ ALINAN SAVUNMASINDA;" Hem Özcan bey adına hem Aziz bey adına, bununla ilgili karar vermediniz ama vereceğim dediniz. Sadece hatırlatma babına söylüyorum. Özcan beyle ilgili yaptığım savunmada da belirttiğim gibi biz Arif Sami Kaya'yı şikayet etme sebebimiz ret veya böyle bir savunma durumunda bunu kullanmak için değildi. Arif Sami Kaya 'ya 28.01.2014 diye hatırlıyorum , yanlış hatırlıyor olabilirim. HSYK nın 3. dairesi tarafından inceleme izni verilir. İnceleme izni verildikten 9 gün sonra takın tam 9 gün sonra Yeni Şafak gazetesinde müvekkilimin aynı zamanda iki müvekkilimi birden diğer şüphelilere de herkes müvekkilim diyor ben de diyebilirim, müvekkillerimizin HTS kayıtlarını biz Yeni Şafak gazetesinde gördük.  Hani bu siyası iktidar lehine yayın yapmayı adet haline getirmiş, ilke haline getirmiş medya gruplarında gördük biz bunu. Şimdi Arif Sami beye ben şeyi sormuştum. Daha önce söyledim. Nasıl aldınız diye? dedi ki,  inceleme bizim soruşturmadır. Zaten iş burada sakatlanıyor.  Yani öyleyse bu iddianamenin iddianamesi, sizin yaptığınız bu sorgunun sorgusu gibi bir şey oluyor. Müvekkilimin de bahsettiği dosyadaki video kayıtları bizim bu noktada büyük çekincelerimiz var. Çünkü video kayıtlarını ilk elinde bulundurduğunu söyleyen Ömer Adıyaman isimli gazetecidir.
“O savcıyı ibreti alem olsun diye sallandırırdım diye twittler atıldı”
 Sontv isimli internet sitesinde yazar, Hatta müvekkilim hakkında Aziz Takcı hakkında ben başbakanın yerinde olsam , bu savcıyı ibrete alem olsun diye sallandırırdım, asardım diye twet atar, biz de gideriz Ali Doğan'a deriz ki Savcı Ali Doğan'a efendim böyle böyle bir durum var, Ömer Adıyaman bu dosyayı elde etmiş, benim müvekkilim hakkında da böyle bir iddialar var, biz savunma yapmak istiyoruz.  Aynı zamanda müvekkilim annesine, eşine küfreden MİT mensubu ile alakalı ki bunu da daha sonradan öğrendik. Bülent Tezcan meclisde çıktı dedi ki, bunlar MİT tırlarının belgeleridir dedi. Şimdi ordan hemen şeye gireyim gizlilik kararına, bu dosyadaki bu gizlilik kararı sadece bizim incelemememiz için bu dosyayı, başka hiçbir nedeni yok. Sadece biz bilmiyoruz. Ben müvekkilimin burda bahsettiğinden duydum.

Bana bütün meslektaşlarım tanıdıklarım soruyorlar ya ne var ne var, dedim ki ben sormadım ki. Aziz Takcı benim 23 senelik dostum, ahbabım, kardeşim. Vekaletimi verim mi avukatım olur musun dediğinde bir saniye tereddüt etmeden aldım, ahbabım, dostum , kardeşim yani. Şimdi ben bu adamın 5 sene boyunca Adana'da görev yaptığı 5 sene boyunca kapısını çalmadım. Beni o katta gören bir tane adam yoktur. Şimdi bu adam mı bir örgüt kuracakta gidecek, ki bana da sitem de etmedi yani bu insanlar mı örgüt kuracaklar.
Gizlilik kararı uygulanmadı, boy boy resimleri yayınlandı

 Bu insanlara mı yasaklandı dosya, gizlilik kararı. Ömer Adıyaman'ın boy boy fotoğraflarını twetter hesabında açıkladığı, yayınladığı, görüntüleri biz elde edemiyoruz. Bu savunma hakkının son derece maksimum derece kısıtlandığı, kısıtlanması için yapılan bir harekettir. Biz asla, başka bir neden düşünemiyorum ben bunda. Çünkü şu durum var dünyanın , Türk hukuk tarihinin belki de dünyadaki hukuk tarihinde de geçerli en hızlı yayın yasağı Adana Sulh Ceza Hakimi, Sulh  Ceza Hakimi ve istanbul Sulh Ceza Hakiminden verilmiştir. Yanılmıyorsam 5 ve 4 diye hatırlıyorum, sanki lazetem diye bir tweter hesabı isterseniz şimdi bile açabilirim, hatta dün Rar şifreleri ile beraber sıkıştırılmış dosyalar sırf 19 Ocak'ta durdurulan tır dosyaları ile alakalı belgeler boy boy yayınlanıyor. Bunlar ile ilgili yayın yasağı var. Yayın yasağını veren kim, her gün parlementer sistemi çöktü diye gazeteler bunlar yayınlıyor, hiçkimse yayınlamadı bunları, aklı başında hiçbir gazete yayınlamadı, hiçbir televizyon yayınlamadı. Şimdi ifşa noktasında burada ortaya çıkıyor ve aynı zamanda gizlilik noktasında bu dosyadan verilen  gizlilik kararını ben sabah sizden de talep ettim değerli meslektaşlarım ile beraber geldiğimizde , gizlilik kararıyla alakalı bize bir mahkeme numarası verir misiniz dedim. Siz bakarız avukat bey dediniz, ama henüz o konuda bir sonuç elde edemedik"
MAHKEME BAŞKANI ; "Kararı verdik biz"
ŞÜPHELİ AZİZ TAKCI MÜDAFİİ AV. ALPDEĞER TANRIVERDİ: " Nasıl ?"
MAHKEME BAŞKANI ; "Kararı verdik"
ŞÜPHELİ AZİZ TAKCI MÜDAFİİ AV. ALPDEĞER TANRIVERDİ; "Gizlilik kararı mı?
MAHKEME BAŞKANI; "Kararı yazdık"
ŞÜPHELİ AZİZ TAKCI MÜDAFİİ AV. ALPDEĞER TANRIVERDİ: "Karar, ama bize tebliğ edilmedi"
MAHKEME BAŞKANI    ; "Doğrudur"
ŞÜPHELİ AZİZ TAKCI MÜDAFİİ AV. ALPDEĞER TANRIVERDİ : "Yani duruşma sırasında nasıl tebliğ edilmedi"
MAHKEME BAŞKANI ; "Tamam, tamam, duruşmaya girdiğimiz için doğaldır onun tebliğ edilememesi"

“Ali Doğan MİT gizlilik kararı verdi dedi, MİT ne zamandan beri gizlilik kararı veriyor”

ŞÜPHELİ AZİZ TAKCI MÜDAFİİ AV. ALPDEĞER TANRIVERDİ: "Yani biz hala gizlilik kararını, hatta şunu söyleyebilirim size, AKP genel başkanı dönemin Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı aleyhinde ve şu anki AKP genel başkanı Ahmet Davutoğlu aleyhinde açtığımız manevi tazminat davalarında biz bu dosyaları şey daha doğrusu davalılar, davalı vekilleri bunu istediler, dosyayı istediler. Dosya gönderilmedi dedi ki gizlilik kararı varsa gizlilik kararını gönderin şimdi hepimiz hukukçuyuz ama vicdanlarımız sızlıyorsa şöyle bir bakalım Takipsizlik kararı verilen bir dosyada gizlilik kararının bir hükmü kalır mı, kalmaz. Ben Ali Doğan'ın Savcı Ali Doğan'n yanına ilk gittim. Dosyadan dedim ki fotokopi talebinde bulunuyorum. Ali Bey dedi ki , MİT in kararı var gizlilik kararı var, Savcı bey dedim MİT ne zamandan beri gizlilik kararı veriyor. Size mi soracam kardeşim dedi. Ondan sonra da senin hakkında şikayette bulunacağım dedi bir sürü tehditle beraber çıktık dışarı, Şimdi HSYK özellikle Arif Sami Kaya ile ilgili özellikle dönmek istiyorum. Biz böyle bir savunmada bunu kullanmak için şikayette bulunmadık.

Her iki müvekkilim adına da söylüyorum neden şikayette bulunduk. HTS kayıtlarını elde ettikten 9 gün sonra aldıktan 9 gün sonra gazetelere servis edildiği için bunda haksızsak bunu da size demiyeyim , çünkü bana soru sormayın diyorsunuz kamuoyunun taktirine bırakıyorum. Umarım bir gün bu tarihe geçecek, bu gizlilik kararları kalkacak, bu dosyalar açıklanacak ve burada bizim yaptığımız savunmalar, bu kadar emeğimiz, 43 saate girdik uykusuzlukta , aslında bakarsanız CMK.148 ile ilgili talebim olacak ama şurada yapılan savunmaya , yazık olacağı için müvekkilimin yorma ile beraber çünkü bu yormadır, 148 de belirtilen yasak ifadedir, yormadır. Aslına bakarsanız ama bunu sadece not olarak düşüyorum böyle bir talebim yok. Çünkü bu savunmaya ihanet etmek istemiyorum. Ben böyle bir savunma görmedim. Bir asker çocuğu olarak da hayranlıkla yapmadığı savunmayı bile hayranlıkla izledim. Aynı zamanda tebrik ederim.
MİT mensubu olduklarını söylemiyorlar bu yalan anasına avradına küfrediyorlar
Gelelim Recep Tayyip Erdoğan'ın müvekkilim hakkında sen bunu nereye servis edeceksin, sen bunu ne adına yapıyorsun diyor, sonrasında bakan aynen şöyle söylüyor hem de müvekkilimin görev yaptığı yerde bunların en önemlisi Adana olayı, mesela Adana olayı yenilir yutulur bir olay değildir. Yani ben onun CD’lerini izlediğim zaman vurulmuşa döndüm. Hatta bu arada mikrofona elim çarpıyor. Sizlerde kısmen bazı şeyleri izlediniz. Bu miting alanında 38000 kişi olması lazım, balık gözlü kamerada çekse 38 normalde şey 25000 kişi olması lazım. Şimdi oralarda Bayırbucak Türkmenlerine giden yardımı , burada insani yardım diyelim yardımı, sen savcı çık kapağı açtır, onların hepsini kameraya aldır. Bu şey Türkçede anlatım bozuklukları şey orijinal olduğu gibi yani ben değiştirip söylemiyorum. Resimde  bunu nereye servis edeceksin , sen bunu ne adına yapıyorsun ve orada MİT mensubu olduklarını söylüyorlar, kimliklerini çıkartıp gösteriyorlar, bu gerçeğe aykırı bir beyandır. Kimliklerini göstermiyorlar, çünkü anasına avradına küfrediyor.

 Müvekkilmin Bülent Tezcan'ın gösterdiği tutanaklarda var. “Bunların  için de asker olan MİT mensupları da var ve onları yere yatırıyorsun sanki PKK'lıymış gibi de onlara orada 10 kişi 15 kişi üzerine saldırıyor ve orada onları yerde işkence ediyorsun , ben bunları görünce şok oldum. Bu nasıl bir vatanseverliktir. Yani nasıl milletini sevmektir” diye devam ediyor, şimdi bu özellikle şey diyorlar Dışişleri Bakanının toplantısına denk getirilmiş. Bu sonradan çıktı. Ben bunu için açıkçası Ahmet Davutoğlu'nun kendine pay çıkarmak için çünkü o zaman dışişleri bakanı olduğu için kendine pay çıkarmak için , prim yapmak için yaptığını düşünüyorum. Özellikle gündeme getirdiğini düşünüyorum".
MAHKEME BAŞKANI    ;" Savunmaya geçersek"
“Uzun namlulu silahları, bomba yüklü araçları götürenlere doğrultan mı uyguluyor, onlara silah doğrultan mı uyguluyor cebir ve şiddeti”

ŞÜPHELİ AZİZ TAKCI MÜDAFİİ AV. ALPDEĞER TANRIVERDİ:" Orda yazıyor çünkü sayın başkan, şimdi özsellikle şimdi şeyler varya askere kötü muamele , çünkü asıl olayın başladığı yer bu uzun namlulu silah doğrulttular MİT mensuplarına, ben de askerlik yaptım, iyi askerlik yaptım. Hem de bir asker çocuğu olarak seve seve askerlik yaptım. Hatta askerden ayırlırken ağlamışlığım bile vardır.  Bizim elimizde G3 vardı. Yani ben zannetmiyorum Özkan beyin emrindeki en düşük askerin bile şeyler hariç subaylar, astsubaylar hariç elinde mantar tabancası ile gezen adam olduğunu zannetmiyorum. Yeni MİT’e tutup veya MİT olduğu da belli değil bir şüpheliye daha doğrusu tırla geliyor içinde bombalar var belli ve siz şeyle tutuyorsunuz tabanca tutacaksınız mantar tabancası tutacaksınız, tabi uzun namlulu silahla tutacaklar. Yani eğer silahtan kastedilen buysa cebir ve şiddet kullanarak diyorlar ya Arif Sami Bey silahtan kastedilen buysa zaten o müvekkillerimin az önce de Özcan beyin ifadesinde de bahsettiğim gibi müvekkilimizin emrinde değil sonradan 300 tane veya 500 tane Hüseyin Avni Coş'un ve emniyet müdürünün Deniz Zeyrek emniyet müdürünün emrindeki 300 veya 400-500 neyse biz şeydeki varlığın başındaki daha fazla olduğu söyleniyor , tehditle beraber askeri korkutup kaçırttıklarını hatta sayın müvekkilimi de korkutup kaçırttıklarını söylüyorlar. Şimdi cebir ve şiddeti burada kim uyguluyor. Yani ouzun namlulu silahları, bomba yüklü araçları götürenlere doğrultan mı uyguluyor , onlara silah doğrultan mı uyguluyor cebir ve şiddeti. Şey geçtim mi bilmiyorum ama HSYK üyeleri ile ilgili tekrar etmek isterim"
MAHKEME BAŞKANI; "Bir önceki şeyinizde geçmiştiniz".

“Anayasayı çok rahatlıkla çiğneyen Cumhurbaşkanının intikam yemini ederek özellikle müvekkillerim hakkında onlardan hesabını soracağız dediği ve bizim bu aşamaya gelmemiz”

ŞÜPHELİ AZİZ TAKCI MÜDAFİİ AV. ALPDEĞER TANRIVERDİ: "Bir öncekinde geçtim bunda da tekrar etmek isterim. Biz HSYK 2. Dairesi ve özellilkle Aziz beyden sonra bir şey vardı şikayet dilekçesi 3. Dire, Genel Kurul Üyeleri , Bakan ve Müsteşarda varı herhalde yok muydu, neyse çoğunlukla HSYK üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunduk görevini kötüye kullandıkları gerekçesiyle, şu elimizdeki kararın nedenlerinden en önemli nedeni olduğunu düşünüyoruz. İşin açıkçası yani bu durumda az önce müvekkilimin de bahsettiği gibi bu bir intikam şeklidir. Bize göre aynen miting meydanlarında her gün neredeyse her gün Anayasayı çok rahatlıkla çiğneyen Cumhurbaşkanının intikam yemini ederek özellikle müvekkillerim hakkında onlardan hesabını soracağız dediği ve bizim bu aşamaya gelmemiz ve bunun da alet olması, dediğimiz gibi bunu mahkemenin değil Türk Milletinin çünkü Türk Milleti adına karar veriyorsunuz kamuoyunun taktirine bırakıyoruz. Az önce de bahsettiğim gibi o yakalama kararı ile ilgili karar verdik demiştiniz onunda tarafımıza tebliğini talep ediyoruz.  Aynı zamanda müvekkilimin , Arif Sami Kaya'nın bahsettiği gibi kaçma şüphesi yoktur. Bunu iki müvekkilim içinde söylüyorum. Kaçma şüpheleri yoktur. Delilleri karartma ihtimali yoktur. Kaldı ki bununla ilgili ben en az 5-6 kez talepte bulunmuş olmama rağmen dosyadan bir tek kağıt parçası alamadım. 2014/2, TMK.10 ile görevli , yetkili ve görevli savcılıktan bir tek kağıt alamadım. A4 ün yarısını bile alamadım. Yani bunu biz alamazken savunma hakkımız kısıtlanmasın diye özellikle bunu belirtirken alamazken bu dosyadan biz nasıl delil karartacağız. Yani müzekkillerim adına söylüyorum biz derken, nasıl delil karartabiliriz. Müvekkillerim bu zamana kadar nereye kaçtılar. Bunların hiçbiri CMK.100 deki şartların hiçbiri gerçekleşmemiştir. Şu elimizdeki herhalde herkes şey konusunda şey ortak karar verdik.  Bu şeye istinaden bir tutuklama kararı verilemeyeceğini düşünüyoruz. Verilirse de kesinlikle kanunlar, hukuk , hukuka, her kanun hukukuna uygun olmayacağı gibi hukuki ve aynı zamanda kanuna ve usule de uygun olmadığı kanaatindeyiz. Savunmalarımızı tekrarla müvekkillerimin ikisini de tekrar söylüyorum eğer bu kovuşturma gibi bir durumsa çünkü niteliği belli değil, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmalarına, soruşturma olarak bakılıyorsa derhal serbest bırakılmalarına karar verilmesini talep ediyoruz."

Popüler Yayınlar