Savcı Şişman: IŞİD ve Suriye’deki diğer unsurlarla temasları tespit edildi



Adana’da TIR soruşturmalarını yürüten savcı Özcan Şişman, bölgede yürüttükleri birçok soruşturmada devlet görevlilerinin IŞİD ve Suriye’deki unsurlarla temaslarının tespit edildiğini söyledi. Şişman, Savcı Aziz Takçı’nın 19 Ocak’taki aramada TIR’larda mühimmat bulduğunu bunun da kayda alındığını anlattı. Öte yandan 7 Kasım’da bir TIR’da roketatar ve füze bulduklarını bu suça karışan iki kişinin de bu çalışmaların devletin bilgisi dahilinde yapıldığını söylediğini, yapılan yer göstermeler ve incelenen güvenlik kamera kayıtlarında mühimmatın sınır dışına çıkarıldığını, ilgili yerin de El Ahrarı Şam isimli terör örgütü kampı olduğunu ifade etti.

İşte Savcı Özcan Şişman’ın ifadesinin özeti


MİT görevlisi yardım malzemesi dedi

Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Öncelikle mahkemenizin vermiş olduğu yakalama kararı doğrultusunda önyargılı olduğunu düşünüyorum. Ağır Cezalık suçüstü hali yoktur.  HSYK görevlendirmesi ile görev yapıyorsanız bu usule aykırıdır. Ayrıca HSYK müfettişinin hakkımdaki taleplerde de bulunma yetkisi yoktur. Ortada usulü bir problem vardır. Bana okumuş olduğunuz mahkemenize yapılan talepte iddia edilen 3 eyleme ilişkin savunmam ise şu şekildedir. Olay günü Kırıkhan’daki olayı 16.30 sıralarında haber aldım. Arama kararını görevli savcı Aziz Takçı verdirmiş. Ben nöbetçi olmasamda o tarihte Hatay-Osmaniye bölgesi ile ilgili yetkim söz konusuydu.  Jandarma bana geldiğinde önce nöbetçi savcıya sevk etmiştim. Beni telefonla aramışlardı. Suç isnadının terör suçu olduğunu belirten Kırıkhan Başsavcısına bizim adımıza orada bulunmasını ve işlem yapmasını söyledim.  Benim öncesinde olay yerine gitme gibi bir niyetim yoktu. Önceki soruşturmada kendisi ile daha öncede muhatap olduğum MİT görevlisi olduğunu söyleyen U.C  beni arayarak durdurulan TIR’ların yardım malzemesi taşıdığını,  işlem yapılmaması gerektiğini söyledi.  Ben ise kendisine bize gelen ihbarın farklı olduğunu, görevlilerin MİT görevlisi ise kimlik ibraz etmesi gerektiğini, ısrarcı olmamalarını söyledim. Ardından Kırıkhan Jandarma Komutanı ve Başsavcı beni arayarak,  olay yerindeki şahısların direndiğini, kendilerine sürekli Hatay valisi ve Başsavcının aradığını söyleyince adli amir olarak bana tabi olduklarını söyledim.  Kendileri bana benim gelmemin uygun olacağını söyleyince Başsavcı vekilim Ahmet Karaca’ya durumu izah ettim. Ortak kanaatimizle olay yerine gitme kararı verdik. Bana olay yerindekilerin MİT görevlisi olduğuna dair bir delil bulunmadığı, görüntüleri itibariyle de El Kaide militanlarını andırır şekilde bulunduklarını söylediler.  Delili yerinde görmek için yanlış hatırlamıyorsam, 19.00-19.30 sıralarında çıktım. Başsavcı Süleyman bey ile hiç görüşmedim. HSYK müfettişinin belgesinde atfedilen görüşme başsavcı vekilim Ahmet Karaca ile yapılmıştır.

Ahmet bey ile yaptığım görüşmede yaklaşık 22.00 sıralarındaydı. Öncesinde başsavcı bey beni aramış, ancak konuşmadan kapatmış bir diyalogumuz olmadı.

MİT görevlisi olduklarına dair yazılı belge verildiği söylenmedi

MİT kanunu 26.maddesi sadece görevlilerin soruşturması ile ilgili olup, TIR’ların aranmasına engel değildir. Ben olay yerine gittiğimde Jandarma görevlileri valinin talimatıyla olay yerinden ayrılmış, sadece beni tedbiren çağırılan TEM görevlileri olay yerinde bulunuyordu. Bana Hatay Valiliğinin bahse konu aracın MİT aracı, görevlilerin MİT görevlisi olduğuna dair bir yazılı belge verdiği söylenmedi. Ben olay yerine gittiğimde TEM görevlilerine arama yapmalarını söyledim. Arama apartı aranmaya başladı. Bu sırada TIR’lar uzaklaşmaya başladı. Bir süre sonra da TEM görevlileri olay yerinden ayrıldı. Tek başıma aramayı icra edemeyeceğimden başsavcı vekilimle görüşüp aramayı sonlandırdım.

Devlet görevlilerinin IŞİD ve başka unsurlarla temaslarını tespit ettik

O tarihte ve öncesinde gerek benim yaptığım gerek Başsavcı vekilimizce yapılan birçok soruşturmada tesadüfen bir kısım devlet görevlilerinin devlet görevi, istihbarat ve terör ayrımı yapmadıklarını , IŞİD’e ve Suriye bölgesinde faaliyet gösteren başka unsurlarla hukuka aykırı temaslarının bulunduğunu, birçok dosyada tespit ettik.

Yine Reyhanlı ve benzeri eylemlere ilişkin istihbaratlar ve ihbarlar alınıyordu. Bütün bu ahval içerisinde ben iddia edilen bu olayı da bu şekilde yorumlayarak maddi gerçeğin tespiti dışında hiçbir amaç gütmeyerek olay yerine  gittim ve olay yerinde incelemeler yapmaya çalıştım. Araçlarda patlayıcı maddeler var mıydı bilmiyorum, ancak tereddüt etmemi gerektirecek maddi bulgular vardı.

Suç devlet sırrı olmaz

Benim Jandarma ile görüşmem anormal bir durum değildir. Gerçekten silah varsa devlet sırrı olmaz. Suç devlet sırrı olmaz.

TIR’larda hukuka aykırı silah bulunduğu tespit edildi

19 gün sonra Ceyhan’da durdurulan TIR’larda da hukuka aykırı bir şekilde silah bulunduğu Savcı Aziz Takçı tarafından tespit edilmiştir. Ben kesinlikle 2 nolu iddiada belirtildiği gibi MİT personeli hakkında gözaltına alma ve cep telefonlarına el koyma talimatı vermedim.  Sadece usulüne uygun olarak verdiğim arama kararına direnilmesi halinde inzibat bozulması halinde ısrar ederlerse güç kullanılmasını söyledim. Bu da yetkim dahilindedir. Yine Kırıkhan Başsavcısı ve nöbetçi savcısına arama yapın demedim. Olayın bizim görevimizde olduğunu, arama kararı verdiğimizi, yapmış olduğumuz aramaya bizim adımıza refakat etmelerini söyledim.

İki şüpheli: Bu işleri devletin bilgisi dahilinde yaptık dedi

7 Kasım tarihinde benim tarafımdan yapılan 2013-884 sayılı soruşturmada iletişim tedbiri sırasında elde ettiğimiz bilgiler doğrultusunda arama kararı aldık ve bir TIR’da füze başlığı ve roketatar başlığı bulduk. Bu suça karışan kişilerden iki kişi bu işleri devletin bilgisi dahilinde yaptıklarını söylediler. Hatta kendilerine başka devlet görevlilerinin de yardımcı olduğunu aynı TIR’la 06 ve 26 Ekim tarihlerinde Reyhanlı Bükülmez köyü sınırında sınır karakolu noktasına mühimmat yıktığını ve bunun sınırın diğer tarafına geçirildiğini beyan edilince güvenlik kamera görüntülerini izlediğimizde bu hususu doğruladık. Yer gösterme sonucu mühimmatın döküldüğü noktada sınırın diğer kısmının El Ahrarı Şam isimli terör örgütü kampı olduğunu tespit etmiştik.

Bizim devletin herhangi bir kurumuna herhangi bir kastımız yoktur. MİT’in yardımı ile yaptığımız soruşturmalar da vardır. Yapmış olduğum işlemlerde hukuka aykırılık yoktur. Önceki savunmamı aynen tekrar ederim. Hükümete yönelik darbe girişiminde bulunduğum iddia edilmektedir. Benim işlemlerim yargısal faaliyet olup, hukuka uygundur. Aksine idari tasarruflar sonucu yargısal faaliyetin icrası engellemiştir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.  

Arzu Yıldız

Popüler Yayınlar