TIR soruşturmasında Yargı ilk kez sordu: Resmi görev miydi?
Savcıların,
askerlerin, gazetecilerin tutuklandığı TIR soruşturmasında yargı ilk kez sordu:
Resmi görev mi?
Yargıtay 16.Ceza
Dairesinde 26 Kasım’da (Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklandığı gün) Adana’da
TIR soruşturmasını yürüttükleri için tutuklanan savcılar ve Alay Komutanı Özkan
Çokay’ın yargılandığı davada dairenin 18 madde ile sıraladığı kararlarda ilginç
ayrıntılar ortaya çıktı.
Yargıtay 16.Ceza Dairesi
davanın 3.duruşmasında aldığı kararlarla savcılar ve Özkan Çokay hakkında
hazırlanan iddianamedeki usulsüzlükleri de adeta göz önüne serdi. İddianamede,
savcılar ve Alay Komutanına “devlet sırrını ifşa” ve “hükümeti devirmeye
teşebbüs” suçlaması yapılmış, ancak HSYK müfettişi Arif Sami Kaya ve
iddianameyi hazırlayan savcı, MİT, MGK’ya ve Başbakanlığa müzekkere yazmadan
TIR’lara eskortluk eden MİT’çilerin “resmi görevi” olup, olmadığını sormadan
sevkiyatın yasal olduğuna sadece kendi kanaatleri ile hüküm getirmişti. Diğer
yandan, savcı ve Alay Komutanına “hükümeti devirmeye teşebbüs” suçlaması
yapılırken, kabine üyeleri veya hükümetten kimse şikayetçi olmadığı gibi mağdur
olarak da iddianamede yer almamıştı. Olay yerindeki MİT personeli olduğu iddia
edilen kişilerle, şoförlerin ifadeleri de alınmadığı gibi bu kişilerin de
savcılar hakkında şikayeti bulunmamaktaydı.
3 duruşmayı “kamu
güvenliği” gerekçesi ile kapalı yapan Yargıtay 16.Ceza Dairesi, 18 maddelik
kararla iddianamedeki eksikleri de kabul etti.
“Resmi
görevli olup olmadıklarını tutuklamadan sonra sordular”
Yargıtay 16.Ceza Dairesi,
26 Kasım’da aldığı kararlarda, “CMK 125.maddesi gereğince Başbakanlığa ve Milli
Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğine müzekkere yazılarak, son soruşturma kararı
eklenerek,, bu karara konu olan TIR’larda görevlendirilenlerin resmi görevleri,
devletin iç ve dış güvenliği bakımından gizli tutulması gereken görev verilip
verilmediği, görev mahiyetlerinin ne olduğu ve buna ilişkin görev belgesinin
gizli oturumda incelenmek üzere talep edilmesi”ni istedi.
“Mağdur-şikayetçi
olmayan hükümete duruşma gününün bildirilmesi kararı”
Daire ayrıca, iddianamede
mağdur olarak yer almayan, şikayeti de bulunmayan hükümete duruşma gününün
bildirilmesi kararını aldı.
“Askerlerin
davası ile savcıların davası birleştirildi”
Öte yandan, kararda
TIR’lar için “MİT TIRI” ifadesi hiç kullanılmazken, Adana 7.Ağır Ceza
Mahkemesinde aynı dosyadan yargılanan askerlerle ilgili davanın Yargıtay’da
savcıların yargılandığı dava ile birleştirilmesi kararı alındı. Davanın diğer duruşmasına askerler de katılacak.
Vali
Coş, Servet Yörük ve tutuklanan komutan dinlenecek
Yargıtay 16.Ceza Dairesi
ayrıca, “Tanık Cengiz Zeybek (Adana Emniyet Müdürü), Hüseyin Avni Coş (Sakarya
Valisi), suç tarihinde Jandarma Gelen Komutanı olan Servet Yörük ve Jandarma
Bölge Komutanı Hamza Celepoğlu’nun savunmaları alındıktan sonra tanık olarak
dinlenmesi”ni istedi.
Dairenin aldığı kararlar
şöyle sıralandı:
1-Sanık Özkan Çokay ve
müdafisi heyetin reddine ilişkin karara itiraz etmeyeceklerini ve savunma
yapacaklarını beyan etmeleri karşısında, davanın tutuklu olması, 2802 sayılı
yasaya tabii olan sanıkların yargılanmalarının acil işlerden sayılması,, bu
nedenle delil toplanması halinde bu sanık hakkında mağduriyete sebebiyet
vereceğinden, diğer sanıklar müdafilerinin red nedeniyle savunma alınmaması ve
delil toplanmaması yönündeki istemlerinin reddine,
2- TCK 312.madde kapsamında,
son soruşturma kararı düzenlenmesi gözetilerek, suçtan zarar görme ihtimaline
binaen duruşma gününün T.C hükümetine temsilen Başbakanlığa tebliğine,
3. Adana 7.Ağır Ceza Mahkemesinin 2014-161 esas sayılı ve Ceyhan Ağır Ceza
Mahkemesinin 2015-130 esas sayılı dosyası ile bu dosyanın birleştirilmesine
muvafakat edilmesine,
4.Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığına müzekkere yazılarak,
teşkilatta görevli olduğu beyan edilen, bu eylem nedeniyle tanık sıfatı ile
bilgilerine başvurulması gerekli mensuplarının CMK 47.maddesindeki hususlar
dikkate alınarak, kimliği gizlenmek suretiyle, tanık sıfatı ile dinlenmesi için
2937 sayılı yasanın 29.maddesi gereğince izin verilip verilmeyeceğinin
sorulmasına,
5.CMK 125.maddesi gereğince Başbakanlığa ve Milli Güvenlik Kurulu Genel
Sekreterliğine müzekkere yazılarak, son soruşturma kararı eklenerek, bu karara
konu olan TIR’larda görevlendirilenlerin resmi görevleri, devletin iç ve dış
güvenliği bakımından gizli tutulması
gereken görev verilip, verilmediği, görev mahiyetlerinin ne olduğu ve buna
ilişkin görev belgesinin gizli oturumda incelenmek üzere talep edilmesine,
6-Soruşturma kapsamında
beyanlarına başvurulan tanıklar ……..bulundukları yer Ağır Ceza Mahkemelerine
olmadığı takdirde, Asliye Ceza Mahkemelerine dinlenmeleri için talimat
yazılmasına, yazılacak talimata dosyada gizlilik kararı olduğu belirtilerek
tanıkların gizli dinlenmesinin istenilmesine, ayrıca sanık ve müdafilerine
duruşma gününün bildirilmesi, tanıkların talimat adresinde olmamaları ve
talimatın iade edilmesi halinde duruşma günü beklenmeksizin bulundukları yer
mahkemelerine talimat yazılmasına,
7- Tanık Cengiz Zeybek (Adana Emniyet Müdürü), Hüseyin Avni Coş (Sakarya
Valisi), suç tarihinde Jandarma Gelen Komutanı olan Servet Yörük ve Jandarma
Bölge Komutanı Hamza Celepoğlu’nun savunmaları alındıktan sonra tanık olarak
dinlenmesi hususunda karar verilmesine,
8- Genelkurmay Başkanlığı
Askeri Savcılığının 2014-51 sayılı soruşturma evrakının incelenip iade edilmek
üzere istenilmesine,
9- Özkan Çokay’ın suç
tarihinde kullandığı 0532 XXXX… numaralı resmi telefonunun ve mevcut ise
makamda kullandığı sabit telefonun ve
0505 XXxx… numaralı şahsi telefonunun, olaydan iki ay öncesinden başlamak üzere
olaydan bir ay sonrasını kapsar şekilde HTS kayıtlarının gönderilmesi için
ilgili yere yazı yazılmasına,
10- Özkan Çokay
müdafisine delillerin bildirilmesi için süre verilmesine, tanık bildirmesi
halinde hangi konuda beyanda bulunacağı hususunda dilekçesinde açıklama
yapmasının ihtar edilmesine,
11- İstanbul 14.Ağır Ceza
Mahkemesine müzekkere yazılarak, davanın gizli olduğu bildirilmek suretiyle
ilgili şahıslara ait belge ve evrakların hangi nedenle istenildiğinin
sorulmasına,
12-Bir kısım sanıklar
müdafilerinin ortak olduğu, CMK 152-1 maddesi gereğince menfaatlerinin
birbiriyle çelişmesi halinde hangi sanığı tercih edeceği hususta beyanda
bulunmaları için de ortak olan müdafilere süre verilmesine,
13-Sanıkların tutukluluk
durumlarında değişiklik yapılmamasına yer olmayıp, tahliye taleplerinin
reddiyle tutukluluk hallerinin devamına,
14- Tutuklu sanıkların
duruşmada hazır bulunmaları için
bulundukları cezaevine müzekkere yazılmasına,
15- İş bu kararın tutuklu
sanık yakınlarına bildirilmesine,
16- Bir kısım sanıklar
müdafii Alp Değer Tanrıverdi’nin suç duyurusuna ilişkin olarak dairemizce karar
verilmesine yer olmayıp, yetkili mercilere başvurmakta muhtariyetine,
17- tutuklu sanıkların
tutukluluk hallerinin CMK 108.maddesi gereğince duruşmasız olarak 24-12-2015
günü değerlendirilmesine,
18- bu nedenle duruşmanın
6 Ocak 2016 gününe bırakılmasına oy birliği ile karar verilmiştir.
2
General ve 1 Albay’ın tutuklanması
Öte yandan, İstanbul’da 2
general ve 1 Albay’ın gizli tanık beyanına dayanarak tutuklanması yetki
tartışmasını da beraberinde getirdi. 2802 sayılı yasanın 85-86 maddeleri
uyarınca “ Savcılarla aynı suça iştirak
edenler onlarla aynı soruşturma ve kovuşturmaya tabidir” hükmünün ihlal
edildiği tartışmasını da beraberinde getirdi. Savcılarla birlikte yargılanan
Özkan Çokay söz konusu yasa uyarınca savcılarla birlikte Ağır Ceza Mahkemesinde
sorgulanarak tutuklanmış ve onlarla birlikte Yargıtay’da yargılanmıştı. 2802
sayılı yasanın 85-86.maddelerine göre, generaller ve albay da yetkili ağır ceza
mahkemesinde sorgulanıp, savcılarla aynı soruşturmaya tabi olmaları gerekirken,
sulh ceza hakimliği tarafından tutuklandı.