“Gerçeklerin ortaya çıkmasından korkuyorlar, korktukları için tutukluyorlar”
Gazeteci Müftüoğlu:
Deniz Babir’i gerçeklerin ortaya çıkmasından korktukları için tutukladılar…
Sokağa çıkma
yasaklarının kaldırılmasının ardından bölgedeki durumu haberleştirmek için
gittiği Sur’da polis tarafından gözaltına alınan, 4 gün gözaltında tutulduktan
sonra tutuklanan Deniz Babir’in tutuklanmasına ilişkin durumu DİHA’dan Dicle Müftüoğlu,
değerlendirdi.
Bölgede görev
yapan gazetecilerin zor şartlarda kamuoyuna bilgi vermek, gerçekleri ortaya
çıkarmak adına görev yaptıklarını, bu görevi yaparken, bazılarının kafasına
silah dayandığı, bazılarının şiddete, bazılarının da tutuklama ve gözaltına
alınma gibi muamelelere maruz kaldığını ifade eden Müftüoğlu, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
“Deniz Babir,
Sur’da sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından sokağa çıkma yasağının
ardından bölgedeki durumu, hasarı tespit edip haberleştirmek için gitti. Orada
görevini yaparken, sokağa çıkma yasağı yeniden ilan edildi. Kendisi de sokağa
çıkma yasağının yeniden ilan edilmesinin ardından mahalleden ayrılmaya
çalışırken polis tarafından gözaltına alındı. Dört gün gözaltında tutuldu.
Kendisi habercilik faaliyeti yaparken, polis ve adli makamlar ellerinde delil,
kayıt ve benzeri somut bir şey yokken “örgüt üyelerine yardım” iddiası ile
suçladı. Ve bildiğiniz üzere tutuklandı. Deniz Babir’in eşi burada ve
yaşananlardan üzüntü duyuyor. Çünkü tutuklanmasını gerektirecek ne bir durum,
eylem ya da delil yok. Ortada bir şey olmadan mağduriyet yaşıyorlar.
“Gerçeklerin
ortaya çıkmasından korkuyorlar, korktukları için tutukluyorlar”
Kürdistan
bölgesinde gazetecilere yönelik ciddi saldırılar var. Deniz Babir bunlara maruz
kalan ilk gazeteci de değil, son da olmayacak. Burada bugün yine Silopi’de ya
da başka bir yerde tanklarla kentleri çevreleyip, ateş açıyorlar. Temizlik yapmaktan
bahsediyorlar. Bildiğiniz gibi başbakan ev ev temizleyeceğiz açıklamasında
bulundu. Burada yaşananların gerçek şekilde halka yansımasından, gerçeğin bu
bölge dışına çıkmasından ve sonrasında gelecek tepkilerden korkuyorlar.
Korktukları için gazetecileri tutukluyor, kafalarına silah dayıyor, ya da
şiddet uyguluyorlar.
“Yaşadıklarımız bizi gerçekleri yazmaktan vazgeçirmeyecek!”
Tanklarla
kentlere ateş açanlar, bir halkı örgüt olarak görüyor, dolayısıyla o halkın
haberini yapanları da örgüt kabul ediyor. Bu kafa ile saldırıyorlar. Zor bir
süreç ama bu zor süreçte baskılar ve yaşadıklarımız bizi bu işten
vazgeçirmeyecek. Gerçekleri yazmaktan vazgeçmeyeceğiz.”