Savcı Şişman: ‘Devlet sırrı olarak ne gördünüz’, Başkan “Görmek gerekiyor mu göreceğiz”





Adana’da mühimmat yüklü TIR’larla ilgili soruşturma yürüttükleri için tutuklanan ve Yargıtay 16.Ceza Dairesinde yargılanan savcılardan Özcan Şişman ve heyet Başkanı arasında ilginç bir tartışma yaşandığı ortaya çıktı.

Savcı Şişman, “davanın devlet sırrı denilerek gizli yapıldığını” belirtti. Savcı Şişman davanın kapalı yapılmasını eleştirdi ve heyetten bunun neden “devlet sırrı” olduğunun, davanın kapalı yapılmasının gerekçelendirilmesini istedi ve şunları söyledi: “Siz henüz devlet sırrının ne olduğunu görmeden devlet sırrı varmış gibi kabul ediyorsunuz. Çünkü siyasi iktidar burada devlet sırrı var, diyor. Siz görmeden bir tarafın, bu davanın tarafı olan bir tarafın bu soyut belge olarak önünüze konmayan bir şeyle ilgili görmeden bu beyan üzerine soyut beyan üzerine devlet sırrı kavramının üzerine duruyorsunuz.” Bunun üzerine başkan “devlet sırrına mahkeme karar verir” diye yanıt verdi. Yanıttan sonra ,“Ne gördünüz” diye soran Şişman’a  heyet başkanı  “Görmek gerekiyor mu? Göreceğiz” yanıtını verdi.


Söz konusu diyalog tutanaklara şöyle yansıdı:


Savcı Özcan Şişman: “Devlet sırrı diyerek, duruşmayı gizli yapıyorsunuz. Bize, makul, burada daire çok net bir şekilde açıklamış. Bu aynı zamanda uluslararası bir uygulama, bize bunun somut ne olduğunu, gerekçesini açıklayın. Biz ikna olalım, bizi ikna etmek sizin göreviniz. Bak burada onu diyor. Zorunluluktur, diyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1 maddesine göre herkes kanunla kurulmuş. Bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, adil ve açık olarak istemek hakkına sahiptir. Tarafsızlık, bir konuda ön yargı sahibi olmamak şeklinde anlaşılır. Başından bu yana siz henüz devlet sırrının ne olduğunu görmeden devlet sırrı varmış gibi kabul ediyorsunuz. Çünkü siyasi iktidar burada devlet sırrı var, diyor. Siz görmeden bir tarafın, bu davanın tarafı olan bir tarafın bu soyut belge olarak önünüze konmayan bir şeyle ilgili görmeden bu beyan üzerine soyut beyan üzerine devlet sırrı kavramının üzerine duruyorsunuz. Bizi ikna edin, yani devlet sırrı nedir. Siz ne gördünüz de, devlet sırrı kararma vardınız. Geçen celse biz yargılamanın açığa dönmesini bekliyorduk. Yani, herkes hakkında hayali bir şey söyleyebilir. Biz siyasetçi değiliz. Siyasetçiler her şeyi söyleyebilirler. Ama yargılama belge ve doğrular üzerine yürür. Bir ön yargı üzerine devam ediyorsanız. Biz sizin tarafsız olmadığınıza nasıl ikna olacağız. Bizi ikna edin o zaman.

BAŞKAN: Devlet sırrı konusunda kim karar veriyor. Okudunuz mu yazıyı.

Özcan Şişman: Mahkeme karar veriyor.

BAŞKAN: Burası ne. Devletin iç ve dış siyasi yararları açısından sakıncalı olan şey, ne diyoruz.

Özcan Şişman: Ne diyoruz. Ne gördünüz.

BAŞKAN: Görmek gerekiyor mu? Göreceğiz.

Özcan Şişman: Görmeniz gerekiyor tabi. Yani delile sizin dokunup, 5 duyunuzla o delilin ne olduğunu görmeniz gerekiyor. Şimdi buna bakarsanız, her siyasi farklı bir şey söylüyor. Görev tanımında olmayan kamu görevlilerinin bir yerden bir yere yanında kimler olduğu belli olmayan, şimdi devlet sırrı, savcı görünce devlet sırrını görmüş oluyor. Orada sivil başka şahıslar devlet sırrını taşıyor. Bunun izahı var mı? Bazı partililer, birisi diyor bilmem Özsoy'a gidiyordu, birisi bilmem nereye gidiyordu. Hangisi doğru bunun, benim durdurduğum tır, Kilis yönüne gittiği iddia ediliyordu ve gerçekten giriş yönü Kilis tarafınaydı ve MİT'ten gelen yazı cevabında da, Kilis tarafında olduğunu da avukatım bana söyledi. Ben o yazıyı hala göremedim. Çünkü belgelere ulaşamadığımız için, fakat ısrarla şimdi birçok siyasi iktidar temsilcileri tarafından, kardeşlerimiz Bayırbucak Türkmenlerine çok engelledi, bu hain savcılar diye bizi kamuoyu önüne atıyorlar. Bayırbucak Türkmenlerinin bulunduğu taraf Hatay'ın o kuyruğun alt tarafı, yani güneyi, bu şuna benziyor. Yayla dağın alt tarafı ve bunu yine araştırabilirsiniz. Bayırbucak Türkmenleri bu olayın olduğu zaman, hiçbir zaman grup olarak herhangi bir grupla savaşmadı. Herhangi bir grupla siyasi mücadeleye girmedi. Tek tek bazıları, Özgür Suriye Ordusu içinde ya da El Nusra içerisinde yer aldılar. Ama hiçbir zaman bağımsız olarak, ne rejimle ne de başka bir grupla çatışmaya girmediler. Bu detay belki de ondan sonra yalan üzerinden devam ettiğini izah etmeye çalışıyorum burada. Buradaki izah şu Bayırbucak Türkmenlerine gittiği iddiası şu bunu daha önce izah etmiştim. Eskişehir’e gitmek üzere olan bir tırm Polatlı durulduğunda ben Kayseri'ye gidiyordum demesi gibi bir şey, olay tam olarak bu. Kuvvetler ayrılığı sistemi içinde eğer yürütme bir mahkeme önündeki davayı etkilemek amacıyla müdahale etmişse nesnel tarafsızlık ihlali etmiştir. Burada HSYK'nın bugün ne kadar siyasi iktidarın güdümünde olduğuna dair basında her yerde tarafsız hukukçuların çok açık beyanları var. Artık HSYK, birisi bir şey söylediği zaman hemen emredersiniz diyor, birkaç gün sonra, geçen celse hakimler yargılanıyordu burada, yargılamayı etkilemek amacıyla ihraç ettiler hakimleri. Bunda ne kadar tarafsız olduğunu düşünebiliriz. Hakkımda tarafsızlığımda korku duyulması için meşru neden bulunan tüm yargıçların davadan çekilmesi gerekir. Bu Belçika'yla bir şahıs arasındaki bireysel başvurucu arasındaki, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İçtihatı. Şimdi kısaca, Bangolar yargı etiği ilkeleriyle de bahsetmek istiyorum. Burada bağımsızlığı şöyle tarif ediyor. Hakim genelde toplumdan özel değilse, karar vermek zorunda olduğu ihtilafın taraflarından bağımsızdır. Siz ihtilafın bir tarafı olan siyasi iktidarın farklı yalanları üzerinden ve henüz bununla ilgili somut bir şey ortaya koyulmadan, biz göremedik şuana kadar, sizin de gördüğünüze inanmıyoruz. Çünkü siz ikinci ya da üçüncü celsede dediniz ki, bizde bilmiyoruz daha, inceleyeceğiz, bakacağız. Geçen celse gelen şeylerde ne Başbakanlık ne de Milli Güvenlik Kurulu bu olayın bizimle ilgili olmadığı halde cevap verdiler. Siz bir tarafa inanıyorsanız ve tarafsız olduğunu söylüyorsanız. Buna inanmamız için bizi ikna edin o zaman. Tarafsızlık yargı görevini, tam ve doğru bir şekilde yerine getirilmesini esasıdır. Bir prensip sadece, bize adil karar için değil. Aynı zamanda kararın oluşturduğu süreç açısından da geçerlidir. Hani siz diyorsunuz ya şu savunmayı bir verin hele. Yanı defterinizi dürmeye az kaldı. Bunu anlıyorum ben biraz. Biz yargılama sürecini, adi yargılama gerektiğini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, uluslararası yargılamanın böyle olduğunu ve demokrat ülkelerde böyle olması gerektiğini izah etmeye çalışıyoruz. Bizimle ilgili soruşturma izinleri verilmiş, inceleme izinleri verilmemiş Bakan ona itiraz etmiş. Bütün bunlarla ilgili hala bizim haberimizi yok. Avukatımız daha geçen hafta rica minnet HSYK'dan bunu alabildi. Yıllarını savcı olarak hizmet vermiş bir insanla ilgili en azından soruşturma izni ya da inceleme izninin Anayasaya aykırı bir şekilde bakan, itiraz etmiş HSYK 3. Dairesine yeniden incelemede de reddetmiş. Anayasanın 148. maddesine aykırı bir şekilde bakan, inceleme izni veriyor. Bununla ilgili Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru kararı da var. Biz buna rağmen bu soruşturma izninin üzerinden burada yargılanıyoruz. Şimdi soruşturma izninin olmadığı bir yerde bütün bu hakkı ihlallerinden sonra bizim burada olmamızın bir şeyi var mı. Hakim savcı teminatı diye bir şey var. Bu yargılamanın bir usulü işte sizin bunu görmüş olmanız lazım bugüne kadar, biz gördüğünüzü farz ediyoruz. Bize göremedik bugüne kadar dosya içinde ama sizin vakıf olduğunuzu zannediyoruz. Tek taraflı
yürümez ki bir yargılama.


Popüler Yayınlar