HSYK Müfettişine göre cemaatten biri ile aynı otelde kaldıysanız örgüt üyesisiniz!
Selam Tevhid soruşturmasında dinleme kararı veren
yargıçlarla ilgili soruşturmayı yürüten müfettiş hakim ve savcıların
konakladığı otelde cemaaten birinin olmasını, yakınlarının cemaate ait
kurumlarda çalışmasını, Kimse Yok Mu derneğine yardım yapılmasını ve Bank Asya’ya
para yatırması veya havale yapılmasını örgüt bağlantısı kabul etti.
Star Gazetesi’nin 24 Şubat 2014 tarihli nüshasında “Paralel
örgüt 7 bin kişiyi” dinledi ve Yeni Şafak Gazetesi’nin aynı tarihte “Derin
Kulak Pensilivanya” haberinin ardından HSYK 3.Dairesinin bir gün sonra
(25.02.2014) söz konusu haberler dayanak gösterilerek Selam Tevhid soruşturmasında
görev alan hakim ve savcılar hakkında inceleme talep etti. Talebin kabul
edilmesinin ardından yürütülen soruşturmada dinleme kararlarına 63 yargı
mensubunun imza attığı belirtilerek, bu kişilerden halen komisyon başkanı, sulh
ceza hakimi gibi görevlerde bulunan 9 kişi ayrılmış geri kalan 49’u açığa
alınırken, 54’ü hakkında yurt dışına çıkma yasağı getirilmişti.
Selam dosyası ile ilgili soruşturmayı yürüten HSYK
müfettişi raporunu tamamladı yaklaşık 1200 sayfalık müfettiş raporunda, 200
sayfa emniyet raporu yer aldı. Emniyet tarafından hazırlanan ve dosyaya dayanak
olan raporda, ise “FETÖ-Paralel Devlet Yapılanması” ile bağlantılı olduklarına
dair tespit ise akıl almaz bir şekilde yapıldı.
Emniyetin hazırladığı ve müfettişinde raporuna
yansıttığı iddialar ve örgüt bağlantısı olarak yapılan tespitler arasında bir hakimin Korel Otelde konaklaması suç gibi gösterildi. Raporda, Hakimin otelde kaldığı tarihte FEM dershanesi yetkisinin de kaldığı bunun
tesadüf olamayacağı belirtildi.
Diğer yandan, soruşturmada adı geçen yargı
mensuplarının ailelerinden anne,babası, kardeşi, kayını gibi yakınlarının Kimse
Yok Mu Derneği’ne yardımda bulunması da savcı ve hakimlerin doğrudan bağlantısı
olmadığı halde örgüt bağlantısı gibi gösterildi.
Yine başka bir yargı mensubunun kardeşinin SGK
verileri alınarak, 2009 yılında Özel Menba Eğitim İşl.San. Tic.AŞ’de , bir
yargıcın da yakının Samsun Sakarya Özel Eğitim’de çalıştığı, bu kurumların
adının Ankara Anayasal Düzene Karşı işlenen Suçlar Bürosunda yürütülen
soruşturmada geçtiği belirtilerek örgüt suçlaması yapıldı. Bunun yanı sıra
benzer şekilde Manolya Eğitim, Surat Kargo, ETS Ersoy Turistlik Servisleri gibi
kurumlarda yakınları çalışan ya da 1990’lı yıllardan itibaren çalışıp ayrılan yakınları tespit edilen yargı mensuplarının örgüt bağlantısının da bu kurumlarda yakınlarının çalışmış
olması nedeniyle kaynaklandığı ileri sürüldü.
Bank Asya’ya hakim ve savcıların yakınlarının para
yatırması, fatura ödemesi, ya da bu bankadan isimlerine havale yapılması da
örgüt olarak değerlendirilmeleri için yeterli görüldü.
Söz konusu kurumlar hakkında Ankara Anayasal Düzene
Karşı işlenen suçlar bürosunca MASAK'a rapor hazırlatıldığı,
soruşturmada isimlerinin geçtiği ifade edilerek bu kurumlarda yakınları görev
almış ya da temasta bulunmuş yargıçların tamamı örgüt üyeliği ile suçlandı.
Yakınları
üzerinden örgüt bağlantısı
Müfettiş haklarında ihraç istediği hakim ve savcıların
aile fertlerinin okuduğu okul, çalıştığı kurum, bağış yaptığı dernek, parasını
yatırdığı banka, konakladıkları otelde
aynı tarihlerde konaklayan üçüncü şahıslar üzerinden yargı mensuplarına örgüt
üyeliği suçlamasını yöneltti. Diğer yandan, yargı mensuplarının ve aile
fertlerinin yurt dışı telefonlarla görüşmeleri de listelenmiş, bu numaraların
kime ya da hangi kuruma ait olduğu yönünde bir tespit olmadan, aranan her yurt
dışı numara, örgüt delili olarak gösterildi. Bu numaraların kime ait olduğu
tespit edilmeden müfettişin tahminleri rapora yansıdı. Müffetişin hakim ve
savcıların kaldıkları otelde kalan şahıslarla ilgili tespiti, yargı
mensuplarının SGK kayıtlarını nasıl ve hangi gerekçe ile elde ettiği konusu da
cevapsız kaldı.
1 dinlemeye
ihraç, 279 dinlemeye ödül
Aynı dosyada, 1 kez talepte bulunan savcı ve bir kez
karar veren hakim, örgüt üyeliği ile suçlanırken 279, 276, 115 kararda imzası
olan başka bazı yargı mensupları için uyarı cezası istenildi. Bu cezanın da af
kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Söz konusu 9 yargı mensubu
yasa dışı dinleme ile itham edilmelerine rağmen HSYK tarafından Sulh ceza mahkemesi
üyeliği, başsavcı vekilliği, adalet komisyonu asıl üyeliği görevlerine atanmak
suretiyle ödüllendirilmişti.