Eski KPSS Savcısı: Hakim ve savcılar kum torbası haline getirilmemeli

2010 KPSS Eğitim Bilimlerinde kopya iddiasıyla ilgili soruşturmayı başlatan eski Ankara C.Başsavcı VekiliŞadan Sakınan  konuştu. Sakınan, aramayı önceden şüphelilere bildirdiği gibi iddialara yanıt verdi şunları söyledi:
“Ben basında kopya iddialarına ilişkin haberler yer alınca, herhangi bir ihbar, suç duyurusu olmadan soruşturmayı res’en başlattım. İhbar yoktu. Daha sonra bakanlıkla karşılıklı yazışmalar yapıldı. O tarihte kopya çekme suçu yoktu. Söz konusu 6114 sayılı yasa 2011 yılında yürürlüğe girdi. Biz o tarihte sadece KPSS’yi değil, 2005 yılından itibaren, 2006,2007,2008,2009 ve 2010 tarihine kadar ÖSYM bünyesinde yapılan tüm soruşturmaları mercek altına aldık. Bunların tamamını soruşturma konusu yaptık. Yine aynı tarihte, daha önce belirttiğim gibi “kopya çekme” suçu olmadığı için bu yöndeki araştırmanın “ÖSYM”nin yetkisinde olduğu söylendi. Ancak biz buna rağmen soruşturmayı soruların sızdırılması ve kopya, şaibe iddialarını araştırmak için yürüttük. O tarihteki yasal düzenler çerçevesinde soruların dışarı çıkarılıp, çıkarılmadığı, çıkaranlar hakkında işlem yapılması için çalışma başlattık. Olaylar basına yansıdıktan sonra söz konusu şüpheliler ile ilgili arama kararı verildi. Kaldı ki Turgut Özal Üniversitesi’nden kimseyi de tanımam. Bu yüzden aramaların önden bildirildiği iddiası gerçeği yansıtmıyor.
“Bu algılara bizi alet etmeleri beni üzüyor”
“Ben yürütülen soruşturmanın içeriğine girmek istemiyorum. Sonuçta dosyadan alındım. Ancak, gerek şu anda soruşturmayı yürüten savcı gerekse ben bir takım çevrelerce hedef haline getirilip eleştirilerin odağına oturtuluyoruz. Şu an soruşturmayı yürüten Savcı Yücel Bey’e de üzülüyorum. O kadar stresin içerisinde soruşturmayı yürütmeye çalışıyor. Karşılıklı algı oluşturma çabasına giriliyor. Hukukçu olmayanlar, soruşturmaların hukuki boyutunu, usulleri tartışıyor. Bunların her birine cevap veremeyiz. İkna etme çabasına da giremeyiz. Savcıların yaşadığı stresi durumu yine en iyi savcılar anlar. Ancak hakim ve savcılar kum torbası haline getirilmemeli. Ben o dönemde kendim bu soruşturmayı başlattım. Hakkaniyet hukuk neyi gerektiriyor diye uğraştım bu devletin işi, biz devletin işini yaptık. Bu dosyaya şu an bir başka savcı arkadaş baktığı için dosya benim için önemli değil, içeriği de yapılan işlemler de bu aşamadan sonra beni ilgilendirmez. Bu algılara bizi alet etmeleri beni üzüyor.”
Arzu Yıldız 

Popüler Yayınlar